Fortune - İş Portföy Sektördeki En Geniş Fon Çeşitliliğine Ulaştı

İş Portföy Genel Müdürü Burak Sezercan, "Geleceğe dair projeksiyonlar dünyada sermaye piyasalarının daha sofistike hale gelmesiyle ve finansal sisteme katılımın artmasıyla birlikte finansal varlıkların dağılımında değişiklik olacağına, yatırım fonlarının ise en hızlı büyüyen yatırım enstrümanı olacağına işaret ediyor. Yatırım fonları içinde ise tematik fonlara yönelen ilgi dikkat çekici boyutlara ulaşıyor" diyor.

Jeopolitik gelişmeler dünyada artan enflasyonu daha da yükseltiyor. Çin'de pandemi tedbirleri eşliğinde görülen yavaşlama, tedarik sorunları ve enflasyonun alım gücünü sınırlaması nedeniyle küresel büyüme ivme kaybediyor. İŞ PORTFÖY GENEL MÜDÜRÜ BURAK SEZERCAN, "Belirsizliklerin sürdüğü dönemlerde yatırımcılara portföylerini çeşitlendirmelerini, bir yandan koruma sağlayacak türdeki düşük riskli enstrümanları belli oranlarda portföylerinde bulundururken bir yandan da gelecek vadeden, hikâyesi olan ve değerleme açısından görece avantajlı konumdaki yatırım araçlarına da yer açmalarını tavsiye ediyoruz" diyor.

Portföy Yönetim Sektörü nisan ayı itibarıyla yılbaşından itibaren yüzde 18.72 oranında büyüyerek 775.3 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Sektör, 2020 de 364.6 milyar TL ye, 2021'de ise 653 milyar TL ye ulaşarak yüzde 79 -12 oranında büyüdü. 2020 yıl başından bu yana ise ortalamaların üzerinde bir gelişme göstererek yüzde 172 oranında büyüme gerçekleştirdi. Büyüme ivmesi hızla artıran bu dinamik sektörde İş Portföy, yüzde 13,82lik pazar payı ile öncü şirketler arasında bulunuyor. Nisan ayı itibarıyla İş Portföyün yönettiği büyüklük 107-1 milyar TL seviyesine ulaştı. Önümüzdeki döneme dair beklentileri, alternatif yatırım ürünleri arayışındaki yatırımcıların tercihlerini İş Portföy Genel Müdürü Burak Sezercan ile konuştuk...

Dünya genelinde son 30-40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşadığımız bir dönemden geçiyoruz. Bu nedenle yatırımcılar öncelikli olarak reel bazda getiri sağlayabilecek alternatif yatırım ürünlerini araştırıyorlar. Artan emtia fiyatlarındaki potansiyelden yararlanmak isteyen yatırımcılar için enerji, kıymetli maden, endüstriyel metal ve tanm emtiası içeren fonlar bu dönemde ilgi odağı oldu. Aynı zamanda Borsa İstanbul'un gelişen ve gelişmekte olan ülke piyasalarından pozitif ayrışması, TL bazlı reel getiri arayışı içinde olan yatırımcılar için ilk çeyrekte cazip bir alternatif oluşturdu. Bu nedenle portföylerinde ağırlıklı olarak yurtiçi şirketleri bulunduran hisse senedi fonlarına olan ilgi arttı. Diğer yandan ilk çeyrek sonuçlarına göre yatırıma ilgisi geçen seneye göre çok farklılaşmadı ve sektörde en fazla büyüme Serbest Fon türünde gerçekleşti. Biz de İş Portföy olarak yatırımcılarımızın bu alandaki taleplerini karşılamak amacı ile dolar ve euro cinsinden giriş/çıkış yapabilecekleri iki yeni fonumuzu şubat ayı içinde kendileri ile buluşturduk ve bu fonları TEFAS platformunda da işleme açarak kolay erişüebilir hale getirdik.

Veri Analiz Platformu (VAP) verilerine göre yatırım fonlanna ilgili gösteren yatırımcılann yaş gruplarını incelediğimizde ağırlıklı olarak 30 yaş ve üzerinde ilginin arttığı, en fazla yoğunlaşmanın ise 40-44 yaş aralığında olduğu bilgisine ulaşıyoruz. İş Portföy olarak yatırımcı kitlemizi genişletmek ve Z kuşağına da hitap edebilmek için 2021'de tematik fon yelpazemizi geliştirerek bu yatırımcıların ilgi alanına daha çok giren temalara yatırım yapan fonları kurduk. Teknolojik yenilikler sayesinde gelişimi hızlanan, dünya çapında 159-3 milyar dolar gelir elde eden ve 2021'de üç milyar oyuncuyu aşan dijital ovam sektörünün, yazılım, donanım, teknolojik cihazlar ve dijital oyun platformları gibi hemen her alanına yatırım yapma imkânı sağlayan "İş Portföy Dijital Oyun Sektörü Karma Fon" bunlardan biriydi. Benzer şekilde, yeni nesil teknolojilere yatırım yapan, son yıllarda birçok sektörde kullanımı yaygınlaşan, toplum hayatını kökten değiştireceğine inandığımız blockchain teknolojileri alanında faaliyet gösteren şirketlere yatırım yapma imkânı sunan "İş Portföy Blockchain Teknolojileri Karma Fon" ürün yelpazemize geçen sene eklediğimiz fonlar arasında yer alıyor.

Son dönemde küresel piyasaların yönü Rusya-Ukrayna sıcak çatışması, Çin'in COVID-19 tedbirlerinin ekonomik aktiviteye yansımaları ve gelişmiş ülke merkez bankalarının sıkılaşan para politikaları ile belirleniyor. Başta Fed olmak üzere gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırımlarının resesyona yol açma endişesi ve hatta faiz artırımlarına rağmen, arz kaynaklı enflasyonist baskıların giderilemeyip düşük büyüme-vüksek enflasyon bileşimiyle sonuçlanabileceği korkusu, küresel olarak hisse senedi piyasalarını olumsuz etkiliyor. Belirsizlikler oldukça fazla ve piyasa dalgalanmaları devam edebilir. Ancak, her türlü zorluğa rağmen, temelde yatan olumlu bir performans da var. ABD'de hanehalkı bilançoları sağlam ve şirketlerin kârlılıkları olumlu seyrediyor. İstihdam piyasası güçlü ve geçmişte birikmiş olan özel tasarruflar şimdi büyümeye destek oluyor. Dolayısıyla, emtia fiyatlarının stabilize olması, Çin'in pandemiyle ilgili tedbirlerini azaltması ve enflasyonun zirv e seviyesinden bu yıl içinde düşüşe geçmesiyle birlikte, yılın ikinci yansında risk iştahı kademeli olarak iyileşebilir. Belirsizliklerin ve oynaklığın devam ettiği dönemlerde biz genelde yatırımcılara portföylerini çeşitlendirmelerini, bir yandan koruma sağlayacak türdeki düşük riskli enstrümanları belli oranlarda portföylerinde bulundururken bir yandan da gelecek vadeden, hikâyesi olan ve değerleme açısından görece avantajlı konumdaki yatırım araçlarına da yer açmalannı tavsiye ediyoruz.

Yurtiçinde hisse senedi piyasası, elbette yurt dışı piyasalardan olumsuz etkileniyor. Ancak, enflasyona karşı korunma ihtiyacı, döviz kurlarına karşı şirketlerin korunaklı yapısı ve olumlu büyüme performansı eşliğinde hisse senedi piyasası öne çıkan yatırım aracı olma özelliğini koruyor. Hem kendi tarihsel gelişimine kıyasla hem de benzer ülkelere göre makul değerleme oranlarına sahip Türk hisse senetleri için olumlu bir beklentiye sahibiz. Borsa İstanbul endekslerinde ihracata yönelik üretim yapan sektörleri ve enflasyonu fiyatlarına yansıtabilen şirketleri ön plana çıkarıyoruz.

İş Portföy'ün ana faaliyetleri arasında; farklı yatırımcı profillerine uygun yatırım stratejisine ve risk kategorisine sahip yatırım fonlarının kuruluşunu gerçekleştirmek ve yönetmek, emeklilik fonlarını yönetmek, yatırımcılara özel tasarlanmış ve katma değeri yüksek portföy yönetimi ve yatırım danışmanlığı hizmetleri sunmak yer alıyor.

İş Portföy, kurucusu ve yöneticisi olduğu çeşitli varlık sınıflarına yatırım yapan "Yatırım Fonları" ile yatırımcıların değişen piyasa konjonktüründe getirilerini verimli bir şekilde yönetmelerine imkân sağlayacak şekilde sektördeki en geniş fon çeşitliliğini sunuyor.

Merkez bankalarının sıkılaştırıcı para politikaları eşliğinde küresel olarak faizlerin arttığı bir dönemden geçiyoruz. Fed'in büyüme görünümü konusunda da hassas davranacağını ve parasal sıkılaşmayı dengeli yürüteceğini düşünüyoruz. Yurtiçinde ise enflasyonun artmaya devam edeceği öngörülüyor ve orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin tahminler oldukça geniş bir aralığa yayılıyor. Yurtiçinde faizler açısından yükseliş baskısı oluşturma potansiyeli taşıyan gelişmelere rağmen, otoritelerin tesis ettiği bazı istikrar mekanizmaları olası hareketleri sınırlıyor. Tahvil faizlerinde görece dar bir bantta hareket olacağını öngörüyoruz ve getirilerde oynaklığın düşürülmesi adına daha korumacı profildeki yatırımcılar için faizli enstrümanların bir miktar ilgi görmeye devam edeceğini değerlendiriyoruz.

Fed’in faiz artırım sürecinde doların diğer para birimlerine karşı değer kazanma eğiliminde olduğu gözleniyor. Aynca, resesyon endişeleri ve belirsizlikler küresel olarak riskten kaçınma eğilimi yarattığından gelişen ülke piyasalarına ilgi zayıf oluyor ve bu ülkelerin genelinde para birimleri dolar karşısında zayıflıyor. Böyle dönemlerde ülkelerin dış finansman ihtiyacı ve uyguladıkları ekonomi politikaları gibi kendilerine has özellikleri döviz kurlanndaki hassasiyetin düzeyini de belirliyor. Yurtiçinde faiz ve enflasyon seviyeleri arasındaki fark normal şartlarda yatırımcıların dövize olan talebini arttırabilecekken, kur korumalı mevduat sistemi ve vergi teşvikleri ile yurt içi yerleşiklerin dövize yönelimleri sınırlanıyor. Döviz kuru açısından bir diğer parametre ise artan küresel enerji fiyatları nedeniyle cari açığımızın yükselmesi. Bu noktada da TCMB devreye giriyor ve rezer\r yönetimi ile dış açık finansmanına katkı sağlıyor. Kısa vadede, enflasyon korumalı, TL'yi daha cazip kılacak yeni enstrümanların gündeme alınması TL’yi destekleyebilir. Ayrıca yaz aylarında turizm sezonu döviz ihtiyacını rahatlatabilir. Ancak, küresel gelişmeleri ve yurt içi görünümü değerlendirdiğimizde, döviz kurunun kademeli olarak yükselmeye devam etme olasılığı olduğunu düşünüyoruz.

Rusya ve Ukrayna arasındaki sıcak çatışmanın, küresel ticarette tedarik sorunlarının ve güçlü maliyet baskısının sürdüğü bu dönemde, yatırımcılar altına yönelmeye devam ediyor. Reel faizlerdeki artışa rağmen, enflasyonun yüksek kaldığı ancak ekonomik aktivitenin durgunlaştığı bir 'stagflasyon' ortamının oluşabileceği endişesinin belirmesi ve barış görüşmelerinde yol kat edilememesi, altın için kısa vadede olumlu momentum kaynakları olarak görülebilir. Diğer yandan, gelişmiş ülkelerde likidite politikalarının sıkılaşmaya başlaması ve artan reel faizler altın için destekleyici olmuyor ve getirileri sınırlıyor. Tüm bu gelişmeler neticesinde, altının ons fiyatının yön bulmakta zorlanabileceğini ve dar bir bant içine oturabileceğini düşünüyoruz. Yurtiçindeki yatırımcılar için bu durum altın getirisinin daha ziyade ABD dolan/Türk lirası kuruyla belirlenebileceğini düşündürüyor. Portföylerde az bir oranda da olsa korunma maksatlı altın fonu bulundurulmasını öneriyoruz.

Küresel petrol fiyatları Çin'de talebin güç kaybetmesinden ve Rusya-Ukrayna çatışmasından etkilenerek dalgalı bir seyir izliyor. Yaptırımlar, jeopolitik belirsizlikler, küresel çapta tedarik sorunları petrol fiyatını yükseltebilirken, talep göstergelerinde zayıflamaya yönelik endişelerin sürmesi fiyatlarda düşüşe yol açabiliyor. Gıdada yüksek enflasyonun da etkisiyle tarımsal emtia içeren yatırım araçlarının öne çıkabileceğini düşünüyoruz. Genel olarak emtia içeren fonlar açısından olumlu görüşümüz olmakla birlikte petrol özelinde kısa vadede oynaklığın korunacağını değerlendiriyoruz.

Hatırlatmakta fayda olacaktır ki, bir yatırım kararı verirken değerlendirilmesi gereken en önemli aşama yatırımcıların hangi risk grubunda olduklarını tespit etmeleri ve bu risk grubuna uygun şekilde yatırım tercihlerini yönetmeleri. Bu sebeple İş Portföy web sitemize ve İş'te Fon mobil uygulamamıza, yedi sorudan oluşan bir risk profili anketi ekledik. Kullanıcı dostu bir şekilde tasarlanan bu anket ile yatırımcılarımız risk profilini pratik bir şekilde öğrenebiliyor ve risk gruplarına göre her ay güncellediğimiz fon dağılım önerilerimizden sağlıklı bir şekilde yararlanabiliyorlar.

İş Portföy uzmanları tarafından beklentiler ve finansal modellemelerin birlikteliğiyle üç farklı risk kategorisinde oluşturulan fon dağılım önerileri her ay düzenli olarak yatırımcılarla buluşturuyor. İş Portföy, 2018'de yatırımcılar ile buluşturduğu değişken fon türündeki Robofonlarının ardından 2022'de İş Portföy Fon Sepeti Fonu Ailesi'ni yatırımcılarla buluşturdu.

Ayrıca, emeklilik fonları alanında, Anadolu Hayat Emeklilik ile FonMatik ROBO iş birliği kapsamında, emeklilik fonu yatırımcısına kendi risk profillerine uygun bir şekilde yönetilmek üzere emeklilik planlarındaki fon dağılım değişikliği tercihlerini İş Portföy'e devretmelerini sağlayan hizmeti sektörde ilk ve tek olarak sunmaya devam ediyor.

Mayıs ayında orta ve yüksek düzeyde risk iştahına sahip yatırımcılarımıza yerli ve yabancı hisse senedi piyasasına yatırım yapan fonlarımız, özel sektör borçlanma araçlarına yatırım yapan fonlarımız ve altına yatırım yapan fonlarımızdan oluşan bir sepet önerdik. Düşük risk grubunda ise yine yerli ve yabancı hisse ile özel sektör tahvili fonlarımızı sepete dahil ederken, ilave olarak, orta vadeli borçlanma araçları ve farklı piyasa koşullarına dinamik olarak uyum sağlama konforu sunan İş Portföy Robofon Temkinli Değişken Fonumuzu önerdik. Bu fonların sepetteki ağırlıklarını risk gruplarına göre farklılaştırdık. Yüksekten düşük risk grubuna doğru kayarken, borçlanma araçları fonlarımızın ağırlıklarını arttırmaya, buna karşılık hisse senedi yatırımlarının ağırlığını düşürmeye dayalı bir yaklaşımımız oldu.

Diğer yandan her ay portföy dağılımlarını giincellemek için vakti olmayan ya da yatırımlarına yön vermek için profesyonel hizmet alma ihtiyacı duyan yatırımcılarımıza yönelik olarak 28 Nisan'da Fon Sepeti Fonları ailemizi sunduk.