Hesabınızın bulunduğu bankanın ya da aracı kurumun internet/cep şubesinden İş Portföy fonlarını almak için;
Yukarıda paylaşılan adımlar genel bilgilendirme amaçlıdır. Kurum bazında farklılık gösterebilir, bankanızın/aracı kurumunuzun müşteri iletişim merkezinden ilgili kuruma ait fon alım/satım adımları hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eylül ayındaki toplantıda politika faizini %43’ten %40,5’e çekti. İndirim miktarı piyasa beklentisinin hafif üzerindeydi. Bu toplantının ardından baz senaryomuz TCMB’nin faiz indirimlerine 23 Ekim’de 2,5 puan ve 11 Aralık’ta 3 puan ile devam etmesi yönündeydi. Ancak eylül ayında piyasa beklentilerini belirgin şekilde aşan enflasyon verisi beklentilerimizi revize etmemize neden oldu. Eylül ayında aylık enflasyon %3,23 ile yukarı yönlü sürpriz yaptı. Yıllık enflasyonda ise 2024 yılının mayıs ayından sonra ilk kez yükseliş gözlendi ve seviye %33’ten %33,3’e çıktı. Enflasyonun beklentileri aşmasında ise eğitim ve gıda kalemi önemli rol oynadı. Aylık olarak eğitim fiyatları %17,9 yükseldi. Eğitimde özellikle aylık %61,7 artan üniversite ücretleri dikkat çekti. Eylül ayı enflasyonu fiyatlama davranışlarındaki iyileşmenin hâlen istenilen ölçüde olmadığını ve yıllık enflasyondaki gerilemenin daha yavaş gerçekleşebileceğini düşündürdü. Ek olarak ekim ayında da aylık enflasyonun aylık %2-2,5 bandında gerçekleşmesi olasılığı güçlendi. Yıl sonunda yıllık enflasyonun %31’in bir miktar üzerinde gerçekleşebileceğini değerlendiriyoruz. Bu nedenle de yıl sonu politika faizi beklentimizi %35’ten %37,5’e çekiyoruz. TCMB’nin ekim ayını pas geçme olasılığının masada olduğunu değerlendiriyoruz.
Eylül ayında açıklanan anket bazlı göstergeler genel olarak üçüncü çeyrek özelinde ekonomik aktivitenin bir miktar toparlandığını yansıttı. İSO (İstanbul Sanayi Odası) imalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) üçüncü çeyrekte bir önceki dönem ortalamasına göre daha düşük seyretti ve sektör aktivitesinde zayıflığın sürdüğüne işaret etti. Bununla birlikte son dönemde sanayi üretim endeksi ile PMI gibi bazı anket bazlı göstergelerin verdiği sinyalin birbirinden ayrıştığını görüyoruz. 2025 yılında büyümenin göreli güçlü seyrettiğini değerlendiriyoruz ve bu yıl için %3,4 olan büyüme tahminimizi koruyoruz.