Ülkemizin tenis alanındaki başarısına katkı sağlayabileceğiniz "TND - İş Portföy TTF Tenise Destek Değişken Fon" 22 Temmuz'da yatırımcılarla buluşuyor!
Hesabınızın bulunduğu bankanın ya da aracı kurumun internet/cep şubesinden İş Portföy fonlarını almak için;
Yukarıda paylaşılan adımlar genel bilgilendirme amaçlıdır. Kurum bazında farklılık gösterebilir, bankanızın/aracı kurumunuzun müşteri iletişim merkezinden ilgili kuruma ait fon alım/satım adımları hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.
Risk Yönetimi Stratejileri Nelerdir?
Risk yönetimi, kurumların faaliyetlerini tehdit edebilecek belirsizlikleri tanımlamak, analiz etmek ve bu belirsizlikleri kontrol altına almak amacıyla uyguladığı sistematik yaklaşımdır. Etkin bir risk yönetimi, yalnızca olumsuz durumları önlemeye odaklanmaz; aynı zamanda potansiyel risk fırsat analizi yaparak işletmelere stratejik avantajlar da kazandırır.
Kurumsal stratejilerin oluşturulmasında önemli bir unsur olan risk iştahı, bir şirketin belirli bir zaman diliminde kabul edebileceği risk seviyesini ifade eder. Şirketin hedefleri, kaynakları ve sektörel pozisyonu, bu risk iştahı düzeyinin belirlenmesinde etkilidir. Bu kapsamda kullanılan risk iştahı endeksi, kurumun risk alma kapasitesini ölçümlemede kullanılan bir araçtır.
Kurumların karşılaştığı risk türleri, operasyonel süreçlerden finansal piyasalara kadar geniş bir yelpazeye yayılır. Başlıca risk türleri şunlardır:
Özellikle finansal risk yönetimi, bu türlerden finansal olanların önlenmesi, minimize edilmesi ya da uygun finansal araçlarla yönetilmesini kapsar. Finansal risk türleri, şirketin yatırım, likidite ve borçlanma kararlarında kritik rol oynar.
Profesyonel bir risk yönetimi ve değerlendirmesi süreci, belirli ilkelere dayanır:
1. Riskin Belirlenmesi ve Tanımlanması: Kurumun iç ve dış çevresinden kaynaklanabilecek tüm potansiyel tehditlerin belirlenmesi.
2. Değerlendirme ve Ölçüm: Maruz kalınan risklerin sayısal veya analitik yöntemler uygulanarak ölçülmesi ve değerlendirilmesidir. Bu süreçte risk profil anketi gibi araçlarla paydaşlardan veri toplaması da yaygın bir uygulamadır.
3. İzleme ve Kontrol: Şirketin kendi faaliyet alanı itibarıyla gerekli ve önemli görülen hususlarda, risk limitleri tesis edilmesi, bu limitlere uygunluğun sağlanması.
4.Raporlama: Şirketin maruz kalınan riskleri, risk türleri itibarıyla Şirket Risk Komitesi’ne ve üst düzey yönetime raporlanması.
Etkin bir risk değerlendirmesi, yalnızca mevcut risklerin değil, gelecekte ortaya çıkabilecek fırsatların da analizini içerir. Bu kapsamda Şirketin risklerinin değerlendirilmesi için şu adımlar öne çıkar.
Bu bütüncül yaklaşım sayesinde sadece tehditler değil, stratejik gelişim fırsatları da tespit edilir.
Yatırımcılar, farklı risk profilleri doğrultusunda hareket eder. Kimileri yüksek risk iştahı ile agresif stratejiler benimserken, bazıları daha temkinli tercihlerde bulunur. Bu nedenle risk yönetiminde yatırımcı türleri ve stratejileri, her yatırımcının risk yaklaşımına göre çeşitlenir:
Kurumsal yatırımcılar, bu stratejileri şirket politikaları doğrultusunda özelleştirerek uzun vadeli değer yaratmayı hedefler.
Yatırımcılar, birikimlerini yatırım fonlarında değerlendirmeden önce risk algılarını öğrenmeli ve bu algıya göre yatırım yapmalıdır. Yatırımcılar, İş Portföy web sitesinde yer alan, günlük hayattan hazırlanan 7 soruluk Risk Profili Anketi’ni çözerek hangi risk profiline sahip olduğunu öğrenebilir ve kendilerine uygun İş Portföy fon dağılım önerilerine ulaşabilir.
İş Portföy olarak sürdürülebilirliği yalnızca bir trend değil, uzun vadeli değer yaratımının temel yapı taşı olarak görüyoruz. Ekonomi, toplum ve çevre için kalıcı fayda yaratmak adına yatırımlarımızı stratejik bir bakış açısıyla şekillendiriyoruz.
Serbest para piyasası fonu, yüksek faiz ortamında popülerlik kazanan ve yatırımcılara düşük riskle düzenli getiri sağlamayı hedefleyen para piyasası fonları ile birçok portföy kısıtlamalarından muaf olan serbest fonların esnekliğini bir araya getiren fon sınıfı olarak yer almaktadır.